bastırmak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]bastırmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bastırır) bastırmak -ır
- [1] basma işini yaptırmak
- Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta. - T. Dursun K
- [2] zararlı bir olayı önlemek
- Yangını bastırmak.
- [3] durdurmak
- İsyanı bastırmak.
- [4] üstünlüğünü göstermek
- Şişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte, şarlatanlıkta, inatta hepimizi bastırıyor. - Ö. Seyfettin
- [5] bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek
- [6] gidermek
- Heyecanını bir türlü bastıramıyor. - N. Araz
- [7] hemen söylemek
- Cevabı bastırdı.
- [8] ansızın birinin yanına gitmek
- Ama bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar. - O. Rifat
- [9] birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek
- Kış bastırdığında bu sıcağa rahmet okursunuz. - A. Kulin
- [10] baskı yapmak, üzerine iyice düşmek
- Köyün ihtiyarları da Feyziye'nin babasına bastırmışlar, onları bağışlatmışlar. - E. Bener
- [11] kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "bastırmak" maddesi